Uzun zamandır buraya birşeyler yazmadığımı farkettim ve daha fazla biriktirmeden yazmak istedim. 

Şimdi ilk olarak neden yazamadığımı açıklayayım.

3 Aralık itibariyle yeni bir yerde çalışmaktayım. Yeni işyerimde herşey çok çok hızlı ve yoğun ilerliyor. Bunun dışında bu aralar yaptığım pek birşey yok aslında. Hayatım hem çok monoton hemde çok ilginç oldu. Nasıl oldu ne oldu bende bilmiyorum ama şu sıralar herşey çok karışık gerçekten. Bu aralar kafamda türlü şüpheler, nasıl olacak, ne olacak, acaba doğru mu yoksa yanlış mı, neden böyle v.b. soruları cirit atıyor.

Şimdi yazamadığım zamanlar içerisinde özellikle 2 olaydan bahsetmek istiyorum.

Birincisi Ersin ve Kevser'in nişanı...

Geçtiğimiz cumartesi kutlama için beraberce dışarıdaydık. 

Yanlız ben fotoğraf makinamı unuttuğum için sadece birkaç tane foto var şu anda elimde. 

Canım arkadaşlarım ömrünüz boyunca hep böyle mutlu olun inşallah. 

Çok eğlenceli, bol olaylı bir geceydi. Gecenin sonunda ise gene kardeşim yapıcağını yaptı ve eve ne zaman geldiğimi çalan alarmımız sayesinde bütün site öğrenmiş oldu. (Not: Pronet iyisin hoşsunda o sesin çok yüksek ve tiz çıkıyor yazık değil mi bana. Bir gün yüreğime inecek kapıda inme inecek sorumlusu olcaksınız vallahi.)

Bunlarda annemin klasiği olan evden çıkmadan mutlaka çekilen fotolardan 

İkinci olayımız ise annemin doğumgünü...

Annem tekrardan doğumgünün kutlu olsun. Seni çok kocaman kocaman seviyorum.

Bu sene biraz özensiz bir doğumgünü kutlaması oldu ama acısını çıkartırız nasılsa... 

Müge ve kaanla fotoğraf çektirmek isteyen annem arkasından sinsice yaklaşan babamdan haberi yoktu